Yavru Köpeklerde Beslenme
Yavru köpekler, sağlıklı bir büyüme ve gelişim için uygun beslenmeye ihtiyaç duyarlar. Doğru beslenme, onların enerji seviyelerini artırır ve bağışıklık sistemlerini güçlendirir. Yavru köpeklerin beslenmesinde dikkate alınması gereken bazı önemli unsurlar bulunmaktadır.
Yavru Köpeklerin Besin İhtiyaçları
Yavru köpekler, gelişim aşamasında özel bir diyet gerektirir. Yeterli protein, yağ ve karbonhidrat içeren kaliteli mamalar tercih edilmelidir. Ayrıca, vitamin ve mineral takviyeleri de büyüme sürecinde oldukça önemlidir.
Mamanın Seçimi
Yavru köpekler için mama seçerken aşağıdaki özelliklere dikkat edilmelidir:
- Protein Kaynağı: %22-32 arası protein içeren mamalar.
- Yağ İçeriği: Enerji ihtiyacını karşılamak için uygun miktarda yağ.
- Amino Asitler: Gelişim için gerekli olan temel amino asitler.
Beslenme Programı
Yavru köpekler genellikle günde 3-4 kez beslenmelidir. Her öğün arasında düzenli aralıklar bırakarak sindirim sisteminin rahat çalışmasını sağlamak önemlidir. Su tüketimi de ihmal edilmemeli ve her zaman taze su bulundurulmalıdır.
Yavru köpeklerin sağlıklı bir şekilde büyümeleri için uygun bir beslenme programı oluşturulması kritik öneme sahiptir. Bu süreçte veteriner hekim önerileri de dikkate alınmalıdır.
Köpekler etoburdurlar. Sindirim sistemleri, tek bir mide ve
kısa bir bağırsak sisteminden oluşur. Bu sistem et ve et bazlı besin
maddelerini kolayca sindirebilir. Yavruların sütten kesilmesi yaklaşık 4-6
haftalıkken gerçekleşir. Irklara göre değişiklik göstermekle birlikte yavru bir
köpeğin erişkin hale gelinceye kadar geçen gelişme süreci 10-16 aydır. Gelişme
çağında onları en iyi şekilde beslemek gerekir. Bu nedenle gelişme dönemi
boyunca beslenme yavru kuru mamaları veya yavru konserve mamalarıyla
yapılmalıdır. Yavru köpeklerin besin gereksinimleri, erişkin bir köpeğin
ihtiyacından daha fazladır. Bu fazlalık yavruların büyüme dönemindeki
ihtiyaçlarından ve aktivitelerinden kaynaklanır. 3 aylık yavru ile 9-10 aylık
bir yavrunun gereksinimlerinde bile farklılıklar görülür. Bu yüzden yavrular,
gereksinimlerine uygun yüksek biyolojik değerli ve kolay sindirilebilir
proteinler, yeterli oranda kalsiyum ve uygun kalsiyum/ fosfor oranı içeren
vitamin açısından zengin diyetlerle beslenmelidir. Proteinler, doğru vücut
büyümesi ve kas gelişimi açısından önemlidir.
Yavrular 4-5 haftalık olduklarında kuru mama,
ıslatılarak yada yavru konserveleriyle karıştırılarak verilmelidir. Böylece
yavruların mamalarını koklamaları, yalamaları ve ısırmaya başlamaları teşvik
edilir. Bu ıslatma işlemi, kuru mamaya daha fazla aroma kazandırarak tadını,
kokusunu ve lezzetliliğini arttırır. Ayrıca mamanın daha yumuşak olmasını ve
sütten yeni kesilen yavruların çiğneme refleksini uyarak mamayı daha kolay
yemelerini sağlar. Bu uygulamanın yavrularda şekillenebilen mide şişkinlerini,
mide dönmelerini ve gaz oluşmasını engellediği de uzmanlar tarafından belirtilmektedir.
Mamanın ıslatılaması ilk 2-3 aylık dönemde süt ile yapılabilir. Daha sonraki
dönemde mamanın ıslatılması gerekirse bu işlem su, et suyu yada yemeklerin
sularıyla yapılmalı, süt kullanılmamalıdır. Köpeklerin süte gereksinim duyduğu
dönem ilk 2-3 aydır. Bundan sonraki dönemlerde süt sindirim sisteminde
problemlere ve ishale neden olabilir. Yapılan araştırmalar köpeklerin % 80'inin
süte karşı allerjik olduğunu göstermektedir. Bu nedenle ilk 2-3 aydan sonra süt
vermekten kaçınılmalıdır. Ayrıca yavrunun anne sütünden sonra birden bire kuru
mamayla beslenmesinin kabızlığa yol açabildiği de bilinmektedir. Mamanın
büyüklüğü köpek yavrularına uygun olamalıdır. Büyük taneli bir mamayı yavrunun
ağzına alması ve çiğnemesi zor olacağından, bu beslenmeyi olumsuz
etkileyecektir. Köpeklerin arasında bireysel farklılıkların da olduğu
unutulmamalıdır. Bu nedenle yavru maması hazırlayan ticari firmalar, farklı
gelişme dönemleri için farklı tane büyüklüğüne ve farklı formülasyonlara sahip
mamalar hazırlamışlardır. Bu konuda en büyük yardımcınız veteriner hekiminiz
olacaktır. Köpeğinize mama alırken mutlaka veteriner hekiminizin tavsiyeleri
doğrusunda hareket etmelisiniz. Yavruların mide kapasiteleri, günlük
ihtiyaçlarını bir sefer yemeyle karşılayacak kadar gelişmediğinden, yavrular
yiyeceklerini birkaç öğünde tüketirler. Yavruların diyetleri 6 aya kadar günde
3 öğün, 6. aydan 12. aya kadar günde 2 öğün, 12. aydan sonra ise günde 1 öğün
olarak verilmelidir. Yemek zamanı ve yemek yedikleri yer olabildiğince sabit
olmalı ve değiştirmemeye çaba gösterilmelidir. Günde 3 öğün yapılan beslemede
yemek zamanlarının sabah,öğlen ve akşam olarak düzenlenmesi yararlıdır. Su
katılmak suretiyle hazırlanan ve kendi yapısında yüksek miktarda su bulunduran
(konserve gibi) mamalar, küf mantarlarının üremesi için uygun bir ortam
yaratır. Bu tip su miktarı fazla olan mamalar, 30-60 dakika içersinde
tüketilmediklerinde köpeğin önünden alınmalıdır. Islatılarak verilen mamaların
tüketilmeyen kısımlarının süratle bozulabileceği unutulmamalıdır. Yavru
köpekler 4 aylık olduklarında geçici dişler dökülmeye başlar ve 42 adet kalıcı
diş süt dişlerinin yerini alır. Diş değiştirme döneminde kuru mamaların
ıslatılarak verilmesinde yarar vardır. Bunun nedeni bu dönemde kuru mamanın
sert gelmesi ve yavrunun kuru mamalardan yeterince yaralanamamasıdır. Bu
dönemde yavrunun biraz iştahsız olması normaldir. Ancak gene de bir miktar
yumuşatılmamış (ıslatılmamış) kuru mama verilerek dişlerin temizlenmesi
sağlanmalıdır. Çok sık olmamakla birlikte kırılmadan temizlenmiş ve pişirilmiş
ilikli büyük kemiklerin verilmesi, köpeklerde dişlerin temizlenmesinde ve çene
kaslarının gelişmesinde faydalıdır. Kuru mamayla beslenme köpeklerin gelişimi
açısından daha uygundur. Çünkü ticari mamalar, gelişim açısından gerekli olan bütün
unsurları dengeli bir şekilde ve yeterli miktarlarda içermektedir. Ev yemekleri
ile yapılan beslemenin, gelişim için gerekli olan besin unsurlarını yeterli ve
dengeli bir şekilde sağlayamadığı klinik araştırmalarla kanıtlanmıştır. Gene de
köpeğinizi ev yemekleri ile beslemek niyetindeysiniz, mutlaka veteriner
hekiminize danışıp onun verdiği diyetleri uygulayın. Yapılacak yanlış besleme,
köpeğinizde gelişme bozukluklarına neden olabileceği gibi, hayatı boyunca
kalacak problemlere de yol açabilir. Köpeğinizi ev yemekleri ile besliyorsanız
vitamin, kalsiyum gibi maddelerle diyetini takviye etmeniz gerekir. Kuru
mamayla yapılan beslemede veteriner hekiminiz gerek duymadıkça, bu besin
unsurlarını diyete katmanıza gerek yoktur. Ancak unutulmamalıdır ki, piyasada
bulunan ticari mamalarında arasında kalite farkları vardır. Bu konuda en büyük
yardımcınız her zaman olduğu gibi yine veteriner hekiminiz olacaktır. Ev
yemekleriyle yapılan beslenme, köpeğinizin seçici bir beslenme alışkanlığına
sahip olmasına neden olabilir. Çeşitli tatlarda ve lezzetlerde yemek vermek,
beslenme uzmanlarının yanlış olarak vurguladığı bir harekettir. Çünkü ne kadar
çok çeşitlilik yaratılırsa, köpeğinizin beğenmeme ve yememe olasılığı da o
oranda artacaktır. İyi kalite ticari mamalara erken yaşta alıştırılan
yavrularda, seçici yem tüketiminin önüne geçilmiş olur. Kalsiyum ve fosfor gibi
iki temel besin maddesi, yavruların diyetinde yeterli ve dengeli bir düzeyde
bulunmalıdır. Çünkü kalsiyum ve fosfor düzeyi düşük mutfak artıklarıyla beslenen
yavrularda sıklıkla raşitizm gelişmektedir. Köpeklerin aşırı yağlanmasına izin
verilmemelidir. Aşırı kilo alma ve yağlanma bir taraftan güzelliklerini diğer
bir taraftanda sağlıklarını bozmakta ve hayatlarını kısıtlamaktadır. Bu yüzden
iyi dengelenmiş ve denetimden geçmiş köpek mamalarının paketlerinde yazılı
bulunan beslenme talimatlarına ve miktarlarına, veteriner hekiminiz aksi birşey
söylemedikçe mutlaka uygun olarak davranın. Aşırı mama tüketiminin midede
rahatsızlıklara ve ishale neden olabileceğini aklınızdan çıkarmayın. Kuru
mamayla beslenen köpeklerin içme suyu gereksinimleri daha fazladır. Bu yüzden
önlerinde her zaman taze ve yeterli miktarda temiz su bulunmalıdır. Köpeğinize
içme suyu olarak musluktan akan suyu vermekten kaçının. Köpeğinizin mama ve su
kabı ayrı olmalıdır. Bu kaplar ayak altından uzak bir yere konulmalı ve her
öğün sonrasında temizlenmelidir. Köpeğinizin deviremeyeceği büyüklükte ve
şekilde su ve mama kabı seçmeye özen gösterin. Köpeklerin diyetlerinde ani
değişiklikler yapmaktan kaçınılmalıdır. Böyle bir işlem gerekliyse kademeli
olarak yapılmalıdır. Köpeğinizin mamasını yeni bir mama ile değiştirirken, bu
değişimi ortalama 7 günlük süreç içersinde yapmanız hem onun alışması hem de
sindirim sistemi açısından faydalı olacaktır. Köpeğinizin eski mamasıyla yeni
mamasını karıştırın ve bu karışımdaki yeni mamanın miktarını her gün arttırarak
mamayı verin. Bu bağırsak mikroorganizmalarının yeni mamaya adaptasyonu
açısından önemlidir. Yeni mamaya alışıncaya kadar dışkıda; miktar, kıvam ve
renk açısından oluşabilecek değişikler normaldir. Adaptasyon sürecinden sonra
bunlar normale dönecektir. Değişiklik ani bir şekilde yapılırsa ishal olma
ihtimali çok yüksektir. Köpekler bazen ot yerler ve de kusarlar. Çok sık
karşılaşılmadığı sürece bu olay normal olarak kabul edilir. Bunun nedeni,
köpeklerin yaşadığı karın ağrısı ve kendilerini rahatsız eden safrayı dışarı
çıkarmaktır. Temel olarak köpeklerin tatlıya gereksinimleri yoktur. Şeker ve
şekerli yiyeceklerin uzun süre verilmesi sonucunda sindirim sisteminde
bozukluklar, diş çürümesi, yağlanma ve şeker hastalıkları
şekillenebilmektedir.Köpekler havuç, yeşil sebzeler ve elma gibi bazı meyvaları
da hoşlanarak tüketirler.Bunun beslenme açısından bir zararı yoktur. Köpeğinize
balık kılçıklarıyla tavuk gibi ufak kümes hayvanlarının kemiklerinin verilmesi,
sindirim sistemine takılmaları ve batmaları gibi istenmeyen rahatsızlıkların
meydana gelmesine neden olacağından kesinlikle verilmemelidir.Köpeklere asla
çok sıcak ya da çok soğuk yiyecekler verilmemelidir. Evde kendimiz için
hazırladığımız salçalı, baharatlı ve yağlı yemeklerin verilmesinin köpeklerde
sindirim sistemi ve allerjik deri problemlerine neden olabileceği
unutulmamalıdır. Köpeklerde allerjik reaksiyonların tedavisi uzun süren,
zahmetli bir süreçtir. Kuru mamayla beslenen bir köpeğe peynir, salam gibi
maddelerin verilmesi gereksiz ve de yanlıştır. Bu tip besin maddeleri de
köpeğiniz için allerjik olabilir. Erişkin (adult) mamaya geçişiniz, köpeğinizin
büyümesi durduktan sonra olmalıdır.
Irklara göre erişkin mamasına geçme yaşı aşağıda
verilen tablodaki gibidir :
Küçük ırk (2.5-10 kg) 8-12 aylık
Orta boy ırk (10-25 kg) 12-18 aylık
Büyük ya da dev ırk (>25 kg) 12-24 aylık
Genel olarak köpeğinizin beslenmesinde bu
hususlara dikkat etmeli ve özen göstermelisiniz. Ancak büyük yada dev ırk
(erişkin ağırlığı 25 kg'ın üzerinde olan köpekler) bir köpek yavrusu
sahibiyseniz bu tip ırkların gelişim süreci 12-24 ay kadar sürmektedir. Büyük
ve dev ırk köpeklerde gelişim, hayatlarının ilk aylarında gayet değişkendir.
Haftalar geçtikçe vücut ağırlığı ve kemiklerin büyümesi artış gösterir. Bu tip
ırklarda çok hızlı bir canlı ağırlık artışı, kemikler ve eklemlerde
düzeltilmesi zor gelişim bozukluklarına neden olduğundan aşırı beslenmeden
kaçınılmalıdır. Canlı ağırlık artışı belirli zaman aralıklarıyla düzenli bir
şekilde izlenmelidir. Bu tip ırk köpeklerin yağlanmasına izin verilmemelidir.
Büyük ve dev ırk köpekler genel olarak bazı ortopedik
hastalıklara(osteochondrosis, dirsek displasisi, kalça displasisi gibi)
yatkınlık gösterirler. Bu hastalıkların genellikle 4-8 aylık yaş gurubunda
görüldüğü ve bazı ırklarda (Alman Çoban köpekleri, Labrador, Rottweiller, Alman
Kurt köpeği, Boxer, Golden Retriever, Danua, Dobermen) kalıtsal olduğu
bilinmektedir. Yanlış beslenme (aşırı besleme ve fazla kalsiyum verilmesi) bu
hastalıklar için risk faktörünü ortaya çıkarır. Büyük ve dev ırk köpekler
genetik olarak hızlı gelişim gösterdiklerinden daha fazla risk altındadırlar.
Bu riskleri en aza indirmek, büyük ve dev ırklar için özel olarak geliştirilmiş
mamaların kullanılması ile sağlanır. Eğer böyle bir mama kullanıyorsanız hiç
bir ilave vitamin ve minerel katkısı yapmanıza gerek yoktur. Ayrıca mama
tüketimi kontrol altında tutulmalıdır. Köpeğinizin mamasına dışarıdan ekstra bir
takım takviyeler yaparken mutlaka veteriner hekiminizin bilgisine başvurmanız
gerekmektedir.
Yavru mamaları, yavru köpeklerin büyüme ve
gelişme dönemindeki yüksek enerji ihtiyaçlarını karşılamak üzere
düzenlenmiştir. Bu mamalar yeterli miktarda kalsiyum, yüksek oranda protein,
yağ asitleri, mineral ve vitaminleri içermektedir ve junior, puppy gibi
isimlerle adlandırılırlar.