Türkiye de Köpek Eğitim Sistemleri

26.11.2025


Türkiye'de köpek eğitim sistemleri, evcil hayvan sahipleri için önemli bir konudur. Farklı eğitim yöntemleri sayesinde köpekler, temel itaati öğrenebilir, sosyal becerilerini geliştirebilir ve uygun davranışlar sergileyebilir. Eğitim süreci, köpeğin cinsine, yaşına ve kişisel özelliklerine göre şekillendirilmelidir.

Eğitim Yöntemleri

  • Klasik Eğitim: Temel komutlar ve itaati öğretmeyi amaçlar.
  • Pozitif Pekiştirme: İstenilen davranışların ödüllendirilmesi ile öğrenmeyi teşvik eder.
  • Davranışsal Eğitim: Sosyalleşme ve problem çözme becerilerinin geliştirilmesine dayanır.

Bu yöntemler, deneyimli eğitmenler tarafından uygulanabilir ve köpek sahiplerine çeşitli eğitim kursları ve atölyeleri sunulmaktadır. Daha fazla bilgi için Köpek Eğitim Okulları sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Köpekler yüzyıllar boyunca insan hayatına giren sevimli ve sadık dostlar olmuştur. Bu sadık dostlara verilen eğitimler ile hayatımızdaki bir çok görevi üstlendiler. Modern dünyamızda bu çıtayı daha yukarılara çektik. Eski yıllarda sadece korumamızı ve bekçiliğimizi yapan avlar da partnerimiz olan bu sadık dostlarımız artık askeriyelerde , emniyette, narkotikte görev alırken daha öteye geçip engelli kardeşlerimize göz olmuş hayatlarını kolaylaştırmışlardır. Yüzyıllar içinde bir çok şeyin değişimi gibi köpek eğitim teknikleride gelişmekte ve değişime ayak uydurmuştur. Ama ben bu makalemde genel eğitimler üzerine yazmak istedim. Genel eğitimden kastım ev köpeklerinin alması gereken eğitimlerde ülkemizde kullanılan metotlar üzerine yazmak istedim.

Köpek eğitimlerinde kullanılan metotlar uygulayan eğitmenin vicdanına ve tercihine göre şekil alsada temel çıkış noktası şartlandırmadır. Köpek eğitmeni ses, işaret, dokunuş uyarıcılarını komutlar ile eşleştirip köpeğin eğitimi esnasında bunun şartlandırmasını yapar. Böylece köpek her komuta eşleşmiş uyarıcıyı gördüğü ya da duyduğu zaman ona öğretilen komutu farkına varmadan yerine getirir. Bu tanım aslında köpek eğitimin özeti olarak da düşünülebilir. Bu şartlandırmalar öğretilirken Ceza- Ödül anahtarları kullanılır. '' Burada Ceza eğitmenin vicdanına göre değişir '' işte tekniklerdeki değişim bu cezaların çeşitliliğinde de ortaya çıkar. Ülkemizde Köpek Eğitimi veya Eğitmeni Konusunda denetleme ile sorumlu bir federasyon olmadığı için bir takım sorunlar da beraberinde gelmektedir. Çoğunlukla eğitmenler Usta- Çırak yöntemi ile eğitim alırlar. Ama her ırkın ve daha önemlisi her yavrunun zeka, karakter, zaaf, beceri gibi özellikleri çok farklı olduğu için eğitmenin de öğrenimlerinin yıllar içinde deneyimleri ile geliştirmesi şarttır. Ülkemizde son yıllarda yalnızlaşan insanlar evcilhayvan beslemelerine daha çok yöneldi ki bu benim gibi hayvansever için büyük bir sevinç. Ama plansız ve bilgi sahibi olmadan edinilen minik dostlar çoğu zaman eve mutluluk neşe kadar sorun ve sıkıntıları da beraberinde getirirler. Yavru köpekler ile birlikte evimize Çiş-Kaka sorunları, kemirme sorunları, havlama ve ağlama sorunları, vs gibi sorunlarda bir süreliğine evimize gelir.Uzun yıllar önce köpek eğitimleri sadece köpek çiftliklerinde yapılıyordu. Çünkü köpekler çoğunlukla ev içinde değil bahçemiz ve işyerlerinde bakılıyordu. Ev içinde bakılan bir köpek ile bahçede ve dışarda bakılan köpeklerin bakım ve ihtiyaçları çok farklıdır. Bu ihtiyaçlardan dolayı yerinde eğitim sistemleri geliştirildi. Herşeyde olduğu gibi ihtiyaçlar talepleri talepler ise hizmetleri doğurur. Uzun yıllar köpek eğitimini sadece otur- yat- bekle- vs gibi komutlardan ibaret düşünüldü veya öyle lanse edildi. Ama bu minik dostlarımızın bahçe ve işyerimizden evimizin içine girmesi ile birlikte köpek sahiplerinin ihtiyaç ve talepleride değişti .

Çiftlik eğitimlerinde köpekler kafeslerde tutulur. En büyük sorunların başlangıcı evde bakılan bir yavrunun kafese kapatılması , sahibinden ayrılma stresi ve çoğunlukla rastladığım çiftlere bırakılan köpeklerde uzun sürede geçmeyen terk edilme korkularının oluşması. Evde bakılan ve bakılacak olan bir yavrunun eğitim için çiftlere bırakılması en masum terk edilme korkusu ile geri dönmesine neden olmaktadır. Çiftliklerde bir sorun ise bir çok yetişkin ve yavrunun gerek eğitim gerek pansiyon için giriş çıkışlarından dolayı bazı hastalıklara yakalanma riskinin yüksek olmasıdır. Bilindigi gibi bazı virüslerin bulaşmak için temasa ihtiyacı olmayıp hava ile bile bulaşabilmesidir ki yavru köpeklerin kendi bağışıklık sistemleri altıncı aydan sonra oluşmaya başladığı için ilk on iki ay gelişimde bazı hastalıklara karşı açık bir durumda olmaları da bir risk taşır. Köpek çiftlikleri reklam ve propagandalarında yanıltıcı bir bilgi paylaşırlar. Bu yanıltıcı bilgi ise köpeklerin altı aylıkdan önce eğitim alamayacakları tezidir. Çiftliklerde eğitim alan köpeklerde genelde sert eğitim teknikleri ile eğitime maruz kalırlar ve çoğunlukla da geldiklerinde aynı sert uyarıcıları sahiplerinde görmediği için sahiplerinin beklentilerindeki itaati göstermezler. Çünkü eğitim esnasında kullanılan boğma zincir, şok(dikenli) tasma gibi korku ve acı ile koşullandırılarak öğretilmişlerdir. Sahipleri bu acıyı uygulamayacakları için süre içinde köpekler bu şartlandırmaları unuturlar. Çoğu köpek sahiplerinde gördüklerim ise eğitim tasması adı altında bu aksesuarlar köpek sahiplerine tavsiye edilmektedir. Bunların uzman eğitmenlerin elinde bile bir takım hasarlar verdiği düşünüldüğünde uzman olmayan birinin elinde minik dostumuza vereceği bedensel ve zihinsel hasarları anlatmak için kelimeler yetmez.Eğitim çiftliklerini genellemek istemem ama çoğunluğunda maalesef bu korkuya dayalı eğitim sistemi uygulanmaktadır. Bogma zincir ve Şok(Dikenli) tasma ile verilen eğitim sadece komutsal eğitimlerde kullanılır acı ve korkuya dayalı bir sistemdir. Klasik eğitim dediğimiz metodun temeli korku ile baskılamaktır. Zaten Çiftlik eğitimlerindeki en büyük çıkmaz köpeğin çiftliğe gelene kadar öğrendiği sorun teşkil eden davranışları bu eğitim tasması denen nesneler ile korku ve acı yaratıp baskılayarak yapmaktan korkmasını sağlayarak baskı altına almaktır. Bu aslında bir öğretmen değil sadece baskılama durumdur. Yerinde eğitimlerin çiftlik eğitimlerinden ilk ayrıldığı nokta da zaten burada başlar. Yerinde eğitimlerde yavruya bizi rahatsız eden davranışlarını öğrenmeden önce bizim kendi kurallarımızı öğreterek büyümesini hedeflenir. Yerinde eğitimlerde diğer bir nokta ise yavrunun öğrendiği koşullandırmaların sahipleri tarafından öğrenilmesini sağlamaktır. Bunun önemi eğitimin kendisi kadar önemlidir. Çünkü her canlıda olduğu gibi kullanılmayan her bilgi zaman içerisinde unutulur. Sahiplerinin eğitimi ile yavru köpekleri ile yaşamları boyunca öğretilenleri tekrar ederek köpeğin ona öğretilen kural ve komutları korku olmadan doğal gibi algılamasını sağlamaktır. Yerinde eğitimde kullanılan çoğu teknik tamamen pozitif koşullandırmalar ile yapıldığı gibi çalıştığımız bazı köpek sahiplerinde yerinde eğitim ile çalışan bazı eğitmenlerinde eğitim tasması adı altında sahiplerini ikna ederek bu acı ile yönlendiren tasmaları kullanmalarını sağladıklarını görüyoruz. Korku asla bir itaat malzemesi olarak kullanılmamalıdır. Çünkü ozaman köpeğe güç ve acı ile yönetme sistemini öğretmiş oluyoruz ki köpek kendinden daha zayıf gördüğü diğer birey ve canlıları aynı metotla yönetmeyi kanıksayacaktır. Bu alınmaması gereken ciddi bir sorun oluşturur. Biz buna eğitim de bozulma diyoruz. Maalesef çiftliklerde acı ve korku ile eğitim alan yavru köpeklerde sıklıkla bu davranış bozukluklarını görebiliyoruz. Bunu bir örnekle belirlemek gerekirse : Çiftliklere pansiyon veya eğitime giden köpeklerde bir korku vardır. Ani hareketler , yüze doğru uzatılan eller refleksel göz kaçırmalara neden olabilir. Çoğu görülen bir başka korku ise fırçalara karşı agresyon ve korkudur. Bazı çiftliklerde bazı bakıcılar kafeslere temizlik için girerken köpekler üzerlerine atlamasın diye fırça ile vurur ya da su tutarlar bu da bu yavrunun ruhuna bu materyalleri gördüğünde tepkilere neden olur.

Yukarıda görselleri görünen İlk resim eğitim tasması diye sunulan boğma tasmadır. Temel işlevi her çektiğinizde ya da köpek ani hareket ettiğinde kontrolsüzce köpeği boğar ve engellemeye çalışır. Bu tasma modelinin birkaç değişik versiyonu vardır. Metal olanların hem boğma hemde hareketi esnasındaki metalik ses bir süre sonra acı ile eşleşir ve köpek o acıya boğulmaya maruz kalmamak için temkinli davranır ve emir verene odaklanır. Deri ve kayış modelleri de olan bu eğitim tasmalarının sesleri olmaz onlar sadece boğulma hissi ile köpeği yönlendirir.

Diger resimdeki de yine eğitim tasması olarak sunulur Dikenli (Şok ) Tasma ismi ile bilinir . Temel mantığı boğma eğitim tasması ile aynıdır ama farklı olarak bu boğma nefessiz bırakma yerine deriye batan dikenlerin acısı ile yönlendirme şeklinde olan bir modeldir. Açıkcası bu modeller çiftliklerde çoğunlukla kullanılan modeller olmakla beraber özellikle havla sorunu için bunlar dışında Elektirikli şok tasmalar da kullanıldığı bilinmektedir. Bu elektirikli tasmalar her havladığında boynunda ona can yakıcı elektrik şoku verir ve köpek bir süre sonra bu acıya maruz kalmamak için havlama isteğini kontrol etmeye çalışır. Korku ve acı ile yaptırım asla bir eğitim değildir. Yerinde eğitimlerde bu acı verici işlemlere sahiplerinin çoğunun izin vermeyeceği için bu model eğitimi benimseyen eğitmenler yatılı eğitimin gerekliliğini savunur.

Köpek bir canlıdır, ruhu , duyguları , zekası, karakteri olan bir canlı. Eğitmen bir bilgisayar programcısı gibi ona eğitimleri yükleyip aynı köpeğin bu konuşullandırmaları bilmeyen sahibinin elinde aynı reaksiyonları vermesi tamamen varsayımsaldır. Köpek eğitim alırken uygulanan ve ona koşullandırılan komut ve o komutları harekete geçiren uyarıları sahiplerinin de köpekleri kadar öğrenmesi eğitimin kalitesini ve unutulmamasını sağlar. Genelde köpek sahibi gittiğimde şu örneği veririm. Elinizde son model bir arabanız olması eğer araba kullanmasını bilmiyorsanız hiçbir değer taşımaz. Kullanamıyorsanız değersizdir. Bu da şunu gösterir köpeğinizin iyi bir eğitim alması sizin uygulamayı bilmediğiniz zaman değersizleşir. Eğitim merkezleri buna da şöyle bir sunum sunarlar. Eğitim alan köpekleri ile birkaç derse katılmaları. Bu komik bir durumdur. Zaten köpek sahibi birkaç ders ile bu uyarıcıları öğrenebilecek olsa eğitmenlere ve eğitim merkezlerine ihtiyaç duymadan video ve kitaplar ile kendi köpeklerini eğitebilirlerdi. Eger köpeğinizin eğitimini sadece temel komutlar ile sınırlı düşünüyorsanız çiftliklerin verdiği kısmen budur. Oysa eğitim köpeğin oturması, yatması, beklemesi komutlarından öte sizinle sizin kendi evinizde ve sizin kurallarınız ile uyumlu yaşamayı öğrenmesidir. Kapı açıldığında koşarak gelenin üzerine atlaması , masaya konan yiyecekleri çalması , eşyalara kablolara zarar vermesi, gelen misafirleri sürekli taciz etmesi vs. Yerinde eğitim veren gerçek uzman eğitmenlerden talebiniz de zaten köpeğiniz ile uyumlu yaşamayı hem sizin hem köpeğinizin öğrenmesi olmalıdır. Bir köpeği kafese kapatıp ev ortamından uzak bir ortam da tüm bu sorunları yaşamamayı nasıl öğretileceği de ayrı bir muammadır. Köpek eğitimi düşünceniz olduğunda ilk olarak bu eğitimden ne beklediğinize karar vermelisiniz. Bir çok köpek sahibi zamanlarının olmamasından dolayı çiftlikleri tercih ettiklerini söyler. Bir çok eğitmen kendi tekniklerini geliştirmiştir. Bazı eğitim tekniklerinde hafta da belirli aralıklar ve kısa çalışmalar ile köpeğinize acı çektirmeden oyun tadında eğitim verebilirsiniz. Çünkü köpeğinizin sizden korkmasını köpeğini seven hiçbir sahip istemez. Bir köpeğin size saygı duyması başka birşeydir sizden korkması bambaşka. Gerçek bir uzman eğitmen size köpeğinizin lideri olmanızı öğretir. Köpekler sahiplerini severler ama içgüsel olarak sadece lider (Alfa) larına boyun eger saygı duyarlar. Çiftliklerde bu liderlik acı ve korku üzerine kurulur ama şöyle bir gerçek vardır ki lider olmak otorite olmak şiddet , korku ve despotluk gerektiren bir durum değildir. Çiftliklerin elbette bazı artı durumları olabilir ama bu oradaki eğitmen ve bakıcıların vicdani muhakemelerine de bağlı bir durumdur ki istismara açıktır. Köpeklerin çiftliklerdeki geniş alanlarda çoklu olarak zaman geçirmeleri koşmaları oynamaları mümkün kılınabilir. Bu da köpeğin sürü içinde davrama öğrenimide katkı sağlar. Artık günümüzde bunun için çiftliklere alternatifler oluştu. Köpek parkları, Petcafeler de çiftliklerde sunulan bu imkanı köpek sahiplerine sunmaya başlamıştır. Köpek parkları ve pet cafelerin varlığı ile çiftliklerin en büyük avantajı sosyalleştirme ve sürü psikolojisi öğretimi avantajlarını da kaybettiler.

Özetlemek gerekirse köpek eğitim sektöründe yapılan reklamlar ve eski alışkanlıklar ile oluşan ve kanalize edilen bir çok yanlış algı var. Bunların en başında köpeklerin eğitim yaşları , eğitim teknikleri, kullanılan aksesuar ve metotları . Yerinde eğitim sistemi öğretile gelen eğitim tekniklerini tamamen tersyüz etmiş köpeklerin eğitim adı altında korku ve şiddete maruz bırakılmalardan kurtulmuşlardır. Daha öncede dediğim gibi köpeğinizin eğitimi sadece basit komutları uygulamayı öğrenmesi değil köpek sahibi ve köpeğin birbirini anlamasını sağlayan basit ortaklaşa bir dil oluşturulup hem köpeğe hem sahibine öğretilerek tarafların biribirini anlamasını sağlamaktır.Bu nedenle de yerinde eğitim köpek sahiplerine bunu sağlamaktadır. Eğitim için zamanım yok diyen bir köpek sahibi aslında en başta hata yapmıştır. Eger zamanınız yoksa bir köpek sahibi olmak kesinlikle yanlış bir tercihtir ki satın alınıp sonrası sokaklara bırakılan ve barınakları dolduran bir çok safkan yavru ve köpeğin kaderinin ana nedeni de budur. Eğitim için uzun zamanlara değil sevgi sabır gereklidir.

Köpeğiniz ile mutlu bir yaşam için eğitim şarttır ve Bu eğitim sevgi ile yapılırsa hem siz hem köpeğiniz mutlu bir yaşam sürebilir.